GEÇEN SENE YASAK OLAN BU SENE LEGAL OLUR
Codemasters’ın işini zorlaştıran bir diğer etken de Formula 1’de kuralların sürekli olarak değişiyor olmasıdır. Bu kuralları sıkı takipçiler bile zaman zaman takip edemiyor, değişimleri kaçırıyor, yarış esnasında spikerden öğreniyor televizyonda seyrederken. FIA ve Bernard Ecclestone önderliğinde alınan ardı arkası kesilmeyen değişim kararlarından sonra hem kural kitapçığı bakkal defterine dönmüş, hem de benim gibi bazı F1 severler soğutulmuştu. En çok kızdığım nokta, geçen sene yasak olan bir kuralın bu sene legal oluşu, hatta bazı kurallar 2009’da legal, geçen yıl yasak, bu yıl yine legal oldu.
Aslında bu büyük değişimler yanılmıyorsam 2007-2008 yıllarında başlamıştı. Küresel mali kriz ile birlikte F1 patronları bazı adımlar atmak durumundaydı, maliyetler yükselmişti, takımların araç-motor geliştirme sürecine harcadıkları paralar dağ gibi olmuştu, bunların karşılığında ise yeterli sponsorluk anlaşmaları yoktu. Zorunlu olmayan standart motor anlaşmaları, bazı parçalarda eşitlik ve rekabete dayalı standart kullanım ve lastik konusunda yapılan değişimler böyle geldi. Neyse efendim, Formula 1 sektörünü eleştirmek yerine oyuna geçeyim ben.
Geçtiğimiz yıl sunulan F1 2010 iyi denilecek düzeydeydi, bazı beklenen özellikler yoktu oyunda elbette, ancak 2002’den bu yana PC’de ilk defa F1 oynuyor olmak, oyuncuları eksikler konusunda toleranslı davranmaya itmişti. Bu sene biraz daha acımasız olmak gerekiyor yani, sonuçta her yıl çıkacaksa bu oyun, temcit pilavına dönmesine göz yummak olmaz değil mi?
YENI BIR KARIYER
Yine genç bir sürücü olarak atıyoruz kendimizi Formula 1’in çıkması zahmetli ve zor basamaklarına. Tıpkı ilk oyundaki gibi gazeteciler sorularıyla karşısına geçiyorlar sürücümüzün, ‘aman efendim adınız nedir?’, ‘hangi ülkede doğdunuz?’ gibi sorularla ülkemizi ve adımızı belirliyoruz. Menü tasarımı yine tanıdık, padok alanında bir ofisimiz var ve menü seçenekleri odanın dört bir yanına dağılmış vaziyette. En başta neyin ne olduğu anlatılıyor, puan durumuna nereden bakabileceğimizi, yarışlara nereden ulaşabileceğimizi öğreniyoruz. Bir de kask seçme olayı var ki, bu haliyle son derece gereksiz oluyor oyunda bulunması bana göre. Yani zaten 20 tane kask var, çoğu birbirine benziyor, kendi kaskımızı oluşturmak gibi bir seçenek de yok. Zaten kaskın benim için bir önemi de yok
Tıpkı F1 2010’daki gibi küçük takımlarla giriş yapıyoruz yarış dünyasına, ben eski güzel günlerinden dolayı Williams’ı seçerek başladım. Yarışlara giriş ekranında yine istediğiniz ayarlamaları yapabiliyorsunuz. Hava durumunun sabit veya dinamik olmasına, yapay zekanın zorluk seviyesine ve hangi sürüş yardımcılarının açık olup olmayacağına karar verebiliyorsunuz. Ayrıca yarış uzunluklarını belirleme imkanı sunuluyor geçtiğimiz yıl olduğu gibi. Artık minimum uzunluk gerçek yarışın %20’si değil, 3 tur olarak belirlenmiş. Sıkı bir F1 tutkunu olmayanlar ya da olup da çok vakti olmayanlar için konulmuş bu seçenek. Yapımcılar bu tarz oyuncuların, her bir yarışa 20 dakikaya yakın bir süre ayırmak istemeyeceğinin farkına varmış. Bunun yanında yarış hafta sonlarında da antrenman günlerini geçebiliyor, sıralama turlarında hızlıca turunuzu atıp çıkabiliyor ya da direkt yarışa geçebiliyorsunuz.
Takımınız, her yarış öncesinde sizden ulaşmanızı isteyeceği bir hedef belirleyecek. Küçük takımlarda, yani kariyerinizin başlarında ‘ilk 15’e gir’, ‘ilk 18’de yer al’ veya ‘yarışı bitir’ gibi talimatlar gelecek. Siz F1 dünyasında yükselişe geçtikçe, hedefler de bir o kadar zorlaşacak. Siz takımınızı memnun ettiğiniz sürece itibarınız artacak, hem patronlarınızın hem de diğer takım yöneticilerinin dikkatini çekecek ve sene sonunda onlarla masaya oturacaksınız. Aynı zamanda istenilenleri yaptığınız sürece takımızın AR-GE departmanına yardımcı olacaksınız ve aracınızın geliştirilmesinde onlar da size yardımcı olacak.
Yarışlardan sonra yine muhabirlerle muhatap olacaksınız, tıpkı 2010’daki gibi sorulara üç farklı cevap verme seçeneğimiz mevcut. Sorulara göre vereceğiniz cevaplar, takım yönetimiyle, takım arkadaşınızla ve diğer takımlarla aranızdaki ilişkiyi etkileyecek. Codemasters’ın sunumundan dolayı biraz baştan savma gibi dursa da, basın ile yapacağınız görüşmeler kariyerinizi etkiliyor yani.
Yarış esnasında takım görevlileriyle daha çok muhatap olacaksınız artık, telsiz konuşmalarına daha sık şahit olacaksınız yani. Aracınızın durumuyla ilgili anlık bilgilerin yanında, yarışın gidişatı hakkında bilgi veriliyor, kim kimi geçiyor, liderle ya da peşinizdeki sürücüyle aranızda kaç saniye var öğreniyorsunuz. Rakibinizin olası stratejileri neler, rakip takımların pit alanındaki durumları ne, ne zaman pite girmelisiniz, takım arkadaşınız ne zaman girecek, hepsi Formula 1 havasına girmenizi sağlıyor.
Yaptığınız ince ayarlamaların aracınızın anlık veya turluk performansına nasıl etki ettiğini görebileceğiniz gelişmiş telemetri sistemi yok F1 2011’de. Yarış öncesinde isterseniz ‘ıslak zemin’, ‘kuru zemin’ gibi hazır kurulumlardan birini seçebiliyor, isterseniz vites kutusundan süspansiyona, kanat ayarlarından, fren hassasiyetine kadar ince ayarların her birini kendiniz gözden geçirebiliyorsunuz. Yarış esnasında da bilgi ekranında lastiklerin durumunu, aracınızdaki hasarları görebiliyorsunuz. Bu ekranda deponuzdaki benzinin ne kadar yeteceği de gösteriliyor.
KERS-DRS
KERS, Türkçe açılımıyla Kinetik Enerji Geri Dönüşüm Sistemi, frenleme yaparken veya bunun gibi işlemlerle ortaya çıkan sıcaklığın F1 aracına monte edilen elektronik cihaz yardımıyla kinetik enerjiye dönüşmesini sağlıyor. Faydasını belirteyim daha açıklayıcı olması bakımından; biriktirilen bu enerji yardımıyla araçların maksimum hızı artmıyor ancak daha kısa sürede hızlanıyorlar. Özellikle geçişlerin kolaylaşması ve heyecanın artması açısından yanılmıyorsam 2009 yılında Formula 1 dünyasına adım atmıştı KERS. Codemasters da F1 2011’de es geçmemiş bu özelliği ve oyuna dahil etmiş. Tıpkı ‘pit-stop’ gibi KERS kullanımı da strateji gerektiriyor, sonuçta bu özellik sadece sizin aracınızda yok. Yani bu ‘nitro’ya benzer hızlanma dostu sistemi kullanmanız için doğru zamanı kollamak gerekiyor.
Ve tıpkı KERS gibi Formula dünyasına yeni olan DRS sistemi de oyunda yerini almış. Pilot yeteneklerinin yarıştaki etkilerini azalttığına dair eleştiriler olsa da, bu sistem de direksiyon yardımıyla arka kanat açıklığını kontrol ederek aracın hızına hız katarak geçişlerin kolaylaşmasını sağlar. Bu teknolojik gelişmeler pilotaj becerisini ikinci plana itiyor diye epey eleştiriliyor, söylemeden geçemeyeceğim
Neyse, devam edelim yeniliklere; artık bizim de güvenlik aracımız bulunuyor. Sağlam bir kaza mı oldu, sadece sarı bayraklar sallanmayacak artık, güvenlik aracı da ihtiyaç duyulduğu zaman piste girecek ve hizaya sokacak tüm yarışçıları.
Güvenlik aracının oyuna dahil edilmesi çok küçük bir detay gibi gözükebilir ama F1 için hayati önem taşıyan bir durum bu. Bu araç pistteyken, ona en yakın olan sürücü belli bir takip mesafesine uymak zorunda, haliyle geride kalan yarışçılar bir öndeki rakibine yakınlaşıyor. Geçişler serbest değil elbette bu esnada ancak belki de kopmuş olan yarışa tekrar heyecan geliyor. Güvenlik aracının piste olduğu sırada oyun tam kontrolü kaldırıyor, yani istediğiniz gibi hızlanamıyorsunuz ve öndeki aracı geçemiyorsunuz.
Ortalığın güvenlik aracı girecek kadar karışması gördüğüm kadarıyla maalesef sadece sizin elinizde. Yani yapay zekaya mensup sürücüler ne birbirlerine giriyorlar, ne de büyük kazalara yol açacak hareketler yapıyorlar. Bari yarış ilk başladığında bir karmaşa yaşansa diyorum içimden ama nafile, olmuyor. Yarış oyunlarında en sevmediğim özelliktir bu, yapay zekanın yapay olduğunu, programlanmış olduğunu gözümüzün içine sokması. Kazayı ya da büyük hataları geçtim, yahu arada sırada virajı iyi bir şekilde alma, ne bileyim iki tekerin pist dışına çıksın, az da olsa hız kaybet. Özellikle zor seviyede bunları neredeyse hiç görmüyorsunuz ki bu da, sizin en ufak hata yapmanız, önünüzdeki sürücüyü yakalayamayacağınız anlamına geliyor, tabi elinizdeki araca bağlı olarak.
Yapay zekanın beğendiğim özellikleri var tabi; büyük kazalara imza atmıyorlar ancak yeri geldiğinde yeterince agresif olabiliyorlar. Sadece size karşı değil, kendi aralarında da kıyasıya mücadele ediyorlar, birbirlerini geçmeye çalışıyorlar. Ve iyi araçları olan iyi pilotlar, sizin onları geçmenizi seyretmiyor, önünüzü kesiyor, virajları içten almaya çalışıyorlar. Ama böyle durumlarda aranızda yaşanacak bir sürtüşme, kanatlarınızdan bir parçanın kopmasına neden olabiliyor, daha da kötü ihtimalle ceza almanız söz konusu oluyor. Ceza sisteminde hala hatalar mevcut, bazen önünüzü kestikleri halde rakipleriniz yerine siz cezayı alıyorsunuz, bazen de uyarı ile yırtıyorsunuz.
SONUÇ
Geçtiğimiz yıla göre Codemasters’ın yapımı geliştirdiğini görmek mümkün, ancak bu olması gereken bir şey zaten. KERS-DRS özelliklerinin ve güvenlik aracının F1 2011’e dahil edilmesi çok iyi olmuş. Yapay zekanın hatasız araç kullanması ve pilotların gerçek sürüş özelliklerinin oyuna hala tam anlamıyla dahil edilmemesi önemli eksikler. Yapımdaki en büyük yenilik ise kesinlikle Co-op şampiyona desteğinin oluşu. Bir arkadaşınızla birlikte ‘online’ moda bağlı olarak kariyer yapabiliyor, bir takımın iki sürücüsü olabiliyorsunuz. İsterseniz takım şampiyonluğu için işbirliği yapar, isterseniz kendi aranızda rekabet ederek takımın ve klasmanın 1 numaralı sürücüsü olmaya çalışırsınız.
Bir önceki oyun EGO 1.5 motoruyla geliştirilmişti, F1 2011 ise DiRT 3’te de imzası bulunan EGO 2.0 ile geliştirildi. Aslında görsel anlamda çok fark olduğunu söyleyemem, pist dışında kalan bölgelerin dokuları daha detaylı. Ayrıca hava şartları daha iyi yansıtılmış, özellikle yağmurlu havada yarışmak görüş mesafesinden ve kameraya sıçrayan damlalardan ötürü oldukça zor oluyor, bir o kadar da heyecanlı. ‘Pit-stop’ esnasında görev alan ekipler üzerinde biraz durulsaydı, çok fazla sırıtmazlardı detaylı pistin ve harika araç modellemelerinin yanında.
F1 2011, bu sporun sıkı takipçileri için sağlam zorluk derecelerine sahip. Oyunu zor veya en zor seviyede oynamak, her oyuncunun harcı değil. Aslında F1’in tadı bu zorluk seviyelerinde çıkıyor ve aynı zamanda yarışlar gerçek uzunluğunda oynanıldığı zaman. Lastik değiştirme ve yakıt stratejileri, değişken hava durumu ve güvenlik aracı, 50 turluk bir yarışta anlam kazanıyor. Ama bunun için günlük kullanıcıdan ziyade, dediğim gibi sıkı bir F1 tutkunu olmak lazım, diğer türlü tahammül edilmez çünkü. Ve oyunu zor seviyelerde ve yardımcılar kapalı oynamak için klavyeden fazlasına ihtiyacınız olacak, hatta basit bir direksiyon bile kurtarmayabilir, kalitelisi çok daha iyi sonuçlar verir.
Formula 1’e az çok ilgi duyanlar, ‘he bilirim, gördüydüm televizyonda’ diyenler için de kısa yarışlar mevcut. Kariyerinizde de 3 turluk yarışlarla hızlı hızlı ilerleyebilirsiniz. Ayrıca F1 araçlarının kontrol etmekte yardıma ihtiyacı olanlar için sürüş yardımcıları bulunuyor; yol tutuşunu kolaylaştıran, frenleme yardımı yapan yardımcılar ve yol çizgisi gibi. Daha fazla ekleyebileceğim bir şey yok, Codemasters şu sunum işini yapabilse, sürücülerin kişisel özelliklerini oyuna dahil etse, kariyer modunu renklendirecek kaliteli ara videolar koysa, takımlar veya sürücüler arası rekabete gerçekteki duruma uygun bir şekilde vurgu yapsa tadından yenmez bir oyun ortaya çıkarabilir. Mevcut haliyle iyi bir oyun F1 2011, çok daha iyi olabilir ama…
Sistem Gereksinimleri
Ekran Kartı: Gigabyte 768 MB Geforce GTX 460
İşlemci: AMD Phenom Triple-Core 2.3 GHz
Anakart: Sapphire 780G
Bellek: Kingston 2GB DDR2-800
Download Linkleri
http://www.wupload.com/file/216754877/f1.11rip.hi.part2.rar
http://www.wupload.com/file/216754806/f1.11rip.hi.part1.rar
http://www.fileserve.com/file/9f2Amrf/f1.11rip.hi.part1.rar
http://www.fileserve.com/file/6YJRQfU/f1.11rip.hi.part2.rar
http://ul.to/5doujala/f1.11rip.hi.part1.rar
http://ul.to/zmf5ngs5/f1.11rip.hi.part2.rar